AHLAT
HAKKINDADr.
Kemal SÜZER-Ahlat Hükümet E.TabibiÇok değerli dostum, arkadaşım Sayın İlhami
Nalbantoğlu, Ahlat Gazetesi için benden orada çalıştığım yıllara ait bir hatıra
veya görüş yazısı istemişti. Bu istek beni 1966 yılına götürdü ve neler
hatırladığımı, ne yazabileceğimi düşünmeye başladım. Ben bir yazar değilim, çok
zor olacağının bilincindeyim. Bu konudaki hatalarımın hoş karşılanacağını ümit
ediyorum. Reçete nasıl yazılır, hasta nasıl muayene
edilir, hastaya ne kadar bilgi verilir, adli rapor nasıl yazılır, sıradan bir
istihbarat raporu nasıl düzenlenir, basit bir enjeksiyon nasıl yapılır gibi
temel bilgileri bile olmayan bir doktor olarak göreve başladım. Gerçi, tıbbi bilgilerime çok
güveniyordum, iyi yetişmiştim. Çok kısa bir zamanda sağlık ocağında görevli
sağlık memuru Konya Seydişehirli Kamil Bey ve Denizli Çamelili hemşire Gülten
Hanım sayelerinde, daha sonraları sağlık memurları Ahlatlı Namık Aslan ve
Coşkun Koçak Beylerin yardımıyla sağlık
alanımı, Ahlat Beyefendisi Kemal Koca sayesinde ise tıbbi mevzuat alanımı
geliştirdim. Halka ilişkilerimi de her zaman saygı ve
sevgi ile andığım Osman Bayar, kahveci İhsan Azap, lokantacı Ali Ergezen ve
Ahlatta görevli değerli öğretmenler, Turgut Sevimli, Şefik Koç, Cemal Aydoğan, Hanifi
Alçiçek, Burhan Hoca, İlköğretim Müdürü Mahmut Çiçekçioğlu, Yatlı Okul Müdürü,
Orta Okul Müdürü ve adlarını hatırlayamadığım diğerleri gibi şahsiyetlerin
yardımıyla geliştirerek oraya ısındım ve alıştım. Burada belirtmem gereken
önemli husus Ahlatlıların bana anlayışlı davranmaları ve bana alışmaları
olmuştur. Basit bir örnek vereyim: Bir konuda vatandaşla tartışmam olunca hemen
beş kişi o vatandaşı alıp uzaklaştırıyorlardı ve de ona benim haklı olduğumu
anlatıp ikna ediyorlardı. Bu tutum Ahlat’tan ayrılıncaya kadar sürdü. Ahlat’ta
1966 Ağustos ile 1970 Ağustos tarihleri arasında tam 4 yıl kaldım. Hayatımın en
güzel ve dolu yıllarını yaşadım diyebilirim. Hayata bakışı, insanları tanımayı,
doktorluk mesleğini, dostluk kurmayı ve bu dostluğu sürdürmeyi orada öğrendim.
Belki kimse bilmez ama ben Ahlat’tan ayrıldığım gün o otobüste yol boyunca
ağlamıştım. Dolu dolu geçen dört senede o kadar çok hatıram oldu ki… Hangisini anlatayım bilemiyorum. Ali
Ergezen yemek pişirirken ben ve Ahlat
Savcısı Oktay İrdem bekarız ve her akşam lokantadayız. Ali Usta nefis yemekler
yapardı, hele hele o meşhur kuzu haşlamasının tadını hala hatırlarım. Sonra
kahveci İhsanın demli çayları, tavla veya briç partileri ve uyku… Briç oynarken
Emin Azapın saygılı ve efendice bağırmaları, herkesi acemilikle tanımlaması,
sonunda yine herkesin memnun bir şekilde masadan kalkması. Belediye Başkanı Sıtkı Sayın ile parti
söyleşileri, Mevlüt Aydoğan ile rekabetleri, Kaymakam Metin Kavakalanlı, Savcı
Oktay Bey ile yaptığımız otopsiler ve ondan öğrendiğim hukuk bilgileri,
bunlardan birkaçı… Ahlat beni yeniden pişirdi ve yetiştirdi diyebilirim. Savcı Oktay İrdem, gerçek bir arkadaş,
hakiki bir dost ve ayrıca çok iyi bir hukukçu, kendisinden öğrenmiş olduğum
hukuk bilgileri, tüm yaşamım boyunca bana yardımcı oldu. Ahlat’ın tüm köylerini defalarca gezdim
nefis yemeklerini yedim, küçüğünden büyüğüne kadar herkes tarafından saygı ve
sevgi ile karşılandım. Beni sevmeyenler de vardı ama herhalde azdı!..Ahlat Savcısı Oktay İRDEM ve eşi bir arkadaşı
İlhami NALBANTOĞLU ve Dr. Kemal SÜZER
Bu güne kadar hemen her ay, her yıl, bir
Ahlatlı ile mutlaka görüşür, konuşurum. Hemen belirtmem gerekir ki; tüm bu
bağlantılarım ve Ahlat’a olan sevgim, saygım tamamen Ahlatlı dostlarım
sayesinde olmuştur. En başta Sayın İlhami Nalbantoğlu
geliyor, İlhami Bey vasıtasıyla hem Ahlat’tan haber alıyorum, hem de Ahlat ile
ilişkilerimi devam ettiriyorum. Beni hatırlayan ve tanıyan herkese, onların
çocukları ve torunlarına ayrıca Ahlatlıları gazetemiz aracılığıyla; en derin
saygı, sevgi ve selamlarımı iletiyorum. Ahlat benim ikinci doğum yerimdir, böyle
bilinmesini istiyorum. Kabul edilirse… Hoşça kalın, her şey gönlünüzce olsun
sevgili Ahlatlılar…
Ahlat’ın tüm köylerini defalarca gezdim
nefis yemeklerini yedim, küçüğünden büyüğüne kadar herkes tarafından saygı ve
sevgi ile karşılandım. Beni sevmeyenler de vardı ama herhalde azdı!..
Ahlat Savcısı Oktay İRDEM ve eşi bir arkadaşı İlhami NALBANTOĞLU ve Dr. Kemal SÜZER |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
ilaminal71@gmail.com