9 Eylül 2018 Pazar

AHLAT KÜLTÜR SANAT VE ÇEVRE VAKFI, İlhami NALBANTOĞLU

ESKİ AHLAT ŞEHRİ KAZILARI
  Ahlatı  30’lu yılların başında ilk keşfeden ve bu keşfini “Ahlat Kitabeleri” adlı eseri ile tüm dünyaya tanıtan Tarih Öğretmeni Abdurrahim Şerif BEYGU’nun Erzurum Lisesi’nden öğrencisi Prof. Dr. Haluk KARAMAĞARALI, Tarih öğretmeninden aldığı Ahlat sevgisi ile “Ahlat Kazıları”nı yarım yüzyı önce ilk olarak başlatan değerli bilim insanıydı.
Kazı Çalışmalarından Bir Görünüm
       Prof. Dr. Haluk KARAMAĞARALI’nın  başlattığı kazılar yıllar boyu sürdü, vefatının ardından kızı bir süreliğine devam ettirdi. Son dönemde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Prof.Dr.Recai KARAHAN yürütüyor bu görevi.
      Prof.KARAMAĞARALI’nın Ahlat Kazılarından öğrencisi, bir dönem Ahlat Müze Müdür Vekilliği görevinde  bulunmuş,  Erciyes Üniversitesi  Edebiyat Fakültesi  Sanat Tarihi Bölümünden Doç.Dr. Celil ARSLAN, Bakanlar Kurulu’nun 17.10.2016  tarihli ve  2016/9414 sayılı Kararı ile “Eski Ahlat Şehir Kazısı”nı yapmak üzere görevlendirildi.
       Doç. Dr. Celil ARSLAN, hocasından aldığı Ahlat sevgisi ile Erciyes Üniversitesi’nin kendisine sağladığı ekonomik destekle ekibiyle birlikte, büyük bir şevkle kazıya başladı.
       12. Yüzyıl Dünyasının sayılı kentlerinden  “Kübbe-tül İslam” olarak tanımlanan Ahlat’ın muhteşem Ulu Camisi şiddetli bir deprem sonucu yerle bir olmuş toprağa gömülmüştü. Prof. Dr. Haluk KARAMAĞARALI, Ulu Cami’nin yerini keşfetmiş, ancak enkazın üzerinde Bayındır İlkokulunun olduğunu belirlemişti. Okulun kaldırılması için dönemin Bitlis Valisi Mustafa Yıldırım’a başvurmuş, tarihi eserin önemini anlatmış, Vali Mustafa Yıldırım’ın tarihi değerlere verdiği önem sonucu okulun kaldırılması sağlanmıştı.
       Ancak okul binasının toprak üstündeki bölümü yıkılmış, temel betonlarına dokunulmamıştı. Prof. KARAMAĞARALI buna rağmen Ulu Caminin önemli bir bölümünü gün yüzüne çıkarmayı başarmış, ömrünün yetmemesi sebebiyle kazı bitirilememiş yarım kalmıştı. Bu arada bazı değerli kalıntılar yok olmuştu.
      2016 Yılı sonlarına doğru Kazı Başkanlığı ile görevlendirilen Doç Dr.Celil ARSLAN’ın Prof. KARAMAĞARALI’nın kazıyı bıraktığı yerden başlayabilmesi için kazı alanında bulunan beton temel kalıntılarının temizlenmesi gerekiyordu.
       Doç.Dr.Celil ARSLAN, bu işleri yapa dursun Kültür ve Turizm Bakanlığından gelen bir yazı ile 17.10.2016  tarihli ve 2016/9414 sayılı  Bakanlar Kurulu Kararı ile  verilen kazı yapma görevinin, 04.06.2018 tarih ve 2018/11880 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile iptal  edildiği belirtilmişti. Hem de hiçbir gerekçe gösterilmeksizin.
       Doç.Dr. Celil ARSLAN, 19 ay süren bu “Kazı Başkanlığı” görevi süresince elinden geldiğince ve kendisine sağlanan olanaklar ölçüsünde  çaba göstererek,  Bayındır İlkokulunun temel betonlarını kazı alanından kaldırtmış, Kazı Evi olarak tahsis edilen Eski Müze Binası ve Lojmanını kazı evine dönüştürmek için elektrik, su  gibi bazı sorunları   çözmüş, Çiftehamam üzerindeki örtünün kaldırılmasını sağlamış, hava fotoğraflarının çekimini gerçekleştirmiş, Karelaj ve Jeo Radar çalışmaları yaptırmış kısacası daha işin başındayken bu kutsal görevin iptal edilmesi üzerine büyük bir hayal kırıklığı ile karşı karşıya kalmış.
        Arkeolojik kazılar uzun soluklu işlerdir, uzun yıllar sürer, bu nedenle bir başka deyimle “İğneyle kuyu kazımak” olarak tanımlanır. Bu yüzden “bugün verip, daha bismillah demeden aldım.” şeklindeki bir yaklaşım, arkeolojik kazı yapmanın doğasına aykırıdır. Eğer bir zorunluluk söz konusu ise bunun  açıklanmasının daha makul bir yaklaşım olacağı bilinmektedir.
        Pek çok alanda olduğu gibi “Bilim Dünyası”nda da çekememezlik, kıskançlık, birbirinin önünü kesmek gibi yaklaşımlar olduğu bir gerçektir.
       Arkeolojik alanda bir kazıyı yarıda bırakmak, mevcut tarihi değerlerin ortadan kaybolmasına   neden olmak gibi bir durumu da göz ardı etmemek gerekiyor…

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ilaminal71@gmail.com